İsrail Haberleri - Son Dakika İsrail Haber Güncel Gelişmeler

Hamas'ın Yeni Lideri Belli Oldu

İsmail Haniye'nin Suikastı ve Sonrasında Yaşananlar 31 Temmuz'da İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan İsmail Haniye'nin ölümünün ardından, Hamas 3 Ağustos’ta yaptığı açıklamada yeni başkanın belirlenmesi için istişarelere başlandığını duyurmuştu. Bu süreç sonucunda, daha önce Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri olarak görev yapan Yahya Sinvar, hareketin yeni Siyasi Büro Başkanı olarak seçildi. İsrail'den Sert Tepki İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Hamas'ın yeni Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın 'mümkün olan en kısa sürede ortadan kaldırılması' çağrısında bulundu. X hesabından yaptığı paylaşımda Katz, "Baş terörist Yahya Sinvar’ın İsmail Haniye’nin yerine Hamas’ın yeni lideri olarak atanması, onun mümkün olduğunca kısa sürede ortadan kaldırılması ve bu alçak örgütün yeryüzünden silinmesi için bir başka güçlü nedendir” ifadelerini kullandı. Yahya Sinvar Kimdir? 1962 yılında Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus Mülteci Kampı’nda doğan Yahya Sinvar, Hamas’ın kurucu üyelerinden biri olarak örgütün şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. 1980’lerin sonlarında Hamas’a katılan Sinvar, kısa sürede örgütün güvenlik kolunun başına geçti. 1989 yılında, iki İsrailli askerin öldürülmesi ve Filistinli muhbirlere karşı suikastlar düzenlemekle suçlanan Sinvar, dört kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 22 yıl boyunca İsrail hapishanelerinde kalan Sinvar, 2011 yılında Gilad Shalit takası kapsamında serbest bırakıldı. Hareketin en önemli isimleri arasında yer alan Yahya Sinvar, gerek siyasi gerekse askeri kişiliğiyle ve özellikle de Kassam Tugayları ile Hamas arasındaki koordinasyonu sağlayan isim olarak ön plana çıktı. 2017 senesinde Gazze'deki Hamas yönetimi liderliğine seçilen Sinvar, şimdi Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı olarak görev yapacak.

Flaş İddia: "Netanyahu ailesiyle birlikte sığınağa kaçacak"

İsrail'de gündemi sarsan bir iddia, Başbakanlık Basın Ofisi tarafından yalanlandı. "Walla" internet sitesinde yayımlanan haberde, İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet'in, İran'ın olası misillemesinde Başbakan Benjamin Netanyahu ve üst düzey yöneticilerin kalması için Batı Kudüs'te bir yer altı sığınağı hazırladığı öne sürüldü. Haberde, Netanyahu'nun eşi Sara ve oğlu Yair Netanyahu'nun da bu sığınakta kalmayı planladığı iddia edildi. İsrail kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu haber, Başbakanlık Basın Ofisi tarafından kesin bir dille yalanlandı. Ofis, bu tür bir hazırlığın söz konusu olmadığını belirtti. İran'ın Olası Misillemesinin Sebebi İran'ın olası misillemesinin arkasındaki sebep ise geçtiğimiz ay yaşanan kritik bir suikast olayı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, 31 Temmuz'da İran'ın başkenti Tahran'da suikast sonucu hayatını kaybetmişti. İran ve Hamas, bu saldırının arkasında İsrail'in olduğunu iddia etmiş ve İran, İsrail yönetimine karşılık vereceğini açıklamıştı.

Son Dakika: İsrail'in Gazze'de Yüzlerce Konut Havaya Uçurdu

AA muhabirine konuşan görgü tanıkları ve yerel kaynaklar, İsrail güçlerinin bugün Gazze kent merkezi, Refah'ın batı bölgeleri ve Suudi Mahallesi'nde geniş çaplı yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini bildirdi. Sosyal medya kullanıcıları, yıkımın büyüklüğünü gösteren önceki ve sonraki hallere ait fotoğrafları paylaştı. Ölü ve Yaralı Bilgisi Paylaşılmadı Yıkımın ardından ölü ve yaralı sayısına ilişkin bilgi paylaşılmazken, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023'ten bu yana süren saldırılarda 37 bin 598 Filistinlinin öldüğünü ve 86 bin 32 kişinin yaralandığını açıkladı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu belirtilirken, hastane ve eğitim kurumlarının da hedef alınmasıyla sivil altyapı büyük ölçüde tahrip edilmiş durumda. 261 Günlük Saldırı: Can Kaybı ve Yaralılar Artıyor Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 261 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin yeni veriler paylaştı. Son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde dört katliam gerçekleştirildiği, bu saldırılarda 47 Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve 121 kişinin yaralandığı kaydedildi. İsrail'in saldırıları sonucunda ölenlerin sayısı 37 bin 598'e, yaralı sayısı ise 86 bin 32'e yükseldi. Enkaz altındaki cesetlere ulaşmanın, İsrail'in engellemeleri nedeniyle zor olduğu da açıklandı. Gazze'de Sürekli Hava Saldırıları Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail savaş uçakları Gazze kent merkezi ve Es-Sabra Mahallesi'ne şiddetli hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda sekiz Filistinli hayatını kaybetti ve birçok kişi yaralandı. İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze'deki Nusayrat Mülteci Kampı yakınlarında bir grup Filistinliyi hedef aldı, bu saldırıda iki kişi öldü ve bazıları yaralandı. Gazze kent merkezinde el-Cevhera binasına yakın bir ev ve Eş-Şati Mülteci Kampı'nda bir ev de hedef alınan diğer yerler arasında yer aldı, bu saldırılarda da can kayıpları yaşandı. Batı Şeria'da Gözaltılar ve Yıkımlar Devam Ediyor İsrail askerleri, Batı Şeria'nın El Halil, Cenin, Nablus, Ramallah, Kalkilya, Eriha ve Tubas kentlerinde baskınlar düzenleyerek, biri çocuk ve biri lise öğrencisi olmak üzere 20 Filistinliyi gözaltına aldı. Ayrıca, Eriha'nın kuzeydoğusundaki Duveyk köyünde yedi kişilik bir ailenin yaşadığı ev ile iki ev daha buldozerlerle yıkıldı. İsrail, yıkımları "ruhsatsız inşa edildiği" gerekçesiyle gerçekleştirdi. İşgal ve Yıkım Politikaları İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları, sık sık "ruhsatsız" oldukları iddiasıyla yıkıyor. 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde, Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. İsrail, Batı Şeria'nın yüzde 61'ini kapsayan C bölgesinin idari ve güvenlik yönetimini elinde bulunduruyor ve bu bölgede Filistinlilerin inşa faaliyetlerine sık sık müdahale ediyor. Gazze ve Batı Şeria'daki bu gelişmeler, bölgedeki insani krizin derinleşmesine ve uluslararası tepkilere yol açıyor. İnsan hakları örgütleri, sivillere yönelik saldırıların durdurulması ve bölgede barışın sağlanması çağrısında bulunuyor.

İsrail Refah'a saldırı başlattı, kritik nokta İsrail'e geçti

Ordudan yapılan açıklamada, Refah'ın doğusundaki ordu birliklerine yapılan saldırılarda, Gazze'nin Mısır'a açılan Refah Sınır Kapısı'nda kontrolün ele geçirildiği belirtildi. Açıklamada, Mısır'a yaklaşık 3,5 km uzaklıktaki kapının Filistin tarafında tam kontrolün sağlandığı ve saldırıda 20 Filistinlinin öldürüldüğü ifade edildi. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah Sınır Kapısı'na yakın bazı binaları roketlerle hedef aldığı ve Refah Sınır Kapısı ile Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'na yakın bölgelere top atışları yaptığı kaydedilmişti. Hamas'a yakınlığıyla bilinen El-Aksa TV, İsrail ordusunun Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafına yoğun ateş açtığını duyurmuştu. Görgü tanıkları da İsrail savaş uçaklarının Refah Sınır Kapısı'na yakın bölgelere saldırılar düzenlediğini ifade etmişti. Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini Katar ve Mısır'a onayladığını bildirmesinin ardından İsrail Savaş Kabinesi, Refah'ta saldırılara devam kararı almıştı. İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemişti. İsrail Ordu Radyosu'nun haberine göre, Refah'ın doğusunda boşaltılması istenen bölgede yaklaşık 100 bin Filistinli ikamet ediyor. İsrail ordusunun, yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı Refah'a karadan da saldırı başlatacağı endişesiyle bölgenin doğusunda zorunlu göç başladı. Gazze'nin Refah Sınır Kapısı, insani yardımların girişinde ana geçiş noktası ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yurt dışına seyahat etmek için kullandıkları tek geçiş noktası niteliği taşıyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849'u kadın olmak üzere 34 bin 735 Filistinli öldürüldü, 78 bin 108 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail'den son dakika açıklaması: Savaş tırmanıyor

İsrail Savaş Kabinesi, İran'ın 13 Nisan'da gerçekleştirdiği saldırılara karşı misilleme seçeneklerini ele aldı. Kanal 12'nin haberine göre, yapılan toplantıda "acı verici misilleme saldırıları" tartışıldı ve bu saldırıların bölgesel bir savaşı tetiklemeyeceği ifade edildi. Ayrıca, kabine üyeleri ABD'nin olası bir engellemesi olmadan gerçekleştirilebilecek bir yanıtı seçmeyi amaçladı. Ancak kabine içinde İran'ın saldırılarına nasıl yanıt verileceği konusunda fikir ayrılıkları yaşandığı bildirildi. İddialara göre, bazı üyeler hemen karşılık verilmesini isterken, bu öneri reddedildi. İsrail Başbakanlığı ise bu anlaşmazlık iddialarını yalanlayarak durumun "gerçek bunun tam tersi" olduğunu açıkladı. Batıdan yanıt verme çağrısı Diğer yandan, İsrail'e İran'a askeri bir karşılık vermemesi yönünde uluslararası çağrılar devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere liderleri de bu konuda İsrail'i uyardı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İsrail'i ikna etmek için her şeyi yapacağını söyledi. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ise İran'ın saldırılarının yanıtsız kalmayacağını belirtti. Halevi, Nevatim Hava Üssü'nde yaptığı açıklamada, "İsrail, İran'ın topraklarına düzenlediği füze ve drone saldırılarına karşılık verecek," dedi. İsrail basını ise İsrail Hava Kuvvetleri'nin olası bir İran saldırısına karşı hazırlıkları tamamladığını duyurdu. Bu gelişmeler, İran ile İsrail arasındaki gerilimin daha da artmasına neden olurken, her iki taraf da karşılıklı olarak daha fazla saldırı düzenlemeye hazır olduklarını gösteriyor. Uluslararası toplum ise bu gerginliğin daha fazla tırmanmaması için çaba sarf ediyor.

İsrail ve İran Arasındaki Tansiyon Artıyor: İran'dan baskın

Hürmüz Boğazı yakınında gerilen İran-İsrail ilişkileri, İran'a ait bir helikopter ile İsrailli bir iş insanına ait bir gemiye baskınla yeni bir boyut kazandı. İran devlet medyası, geminin İsrail ile bağlantılı olduğunu doğruladı. İsrail ordusu ise İran'ı gerilimi tırmandırmamak konusunda uyardı. Deniz güvenlik kurumları, Birleşik Arap Emirlikleri ile İran arasında Hürmüz Boğazı'na yakın bir bölge olan Fujairah'ın 92 kilometre kuzeydoğusunda İsrail ile bağlantılı bir geminin "bölgesel yetkililer" tarafından ele geçirildiğini açıkladı. Gemide 25 kişilik bir mürettebat olduğu belirlendi. Bir savunma yetkilisinin kaydettiği videoda, komandoların geminin güvertesinde bulunan bir konteyner yığınının üzerine iple indiği görülüyor. Söz konusu helikopterin, geçmişte başka gemi baskınları da gerçekleştiren İran'ın Devrim Muhafızları tarafından kullanıldığı tespit edildi. İran baskını doğruladı İran devlet medyası, baskının düzenlendiği geminin İsrail ile bağlantılı olduğunu ve İran sularına geçtiği sırada kuşatıldığını doğruladı. Kaynaklara göre geminin Londra merkezli Zodiac Maritime'a bağlı bir konteyner gemisi olan Portekiz bayraklı MSC Aries olduğu belirlendi. Zodiac Maritime, İsrailli milyarder Eyal Ofer'in Zodiac Grubunun bir parçası. İsrail askeri sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, baskının ardından açıklamada bulundu. Hagari, "İran bölgede gerilimi daha fazla tırmandırmaya devam ederse sonuçlarına katlanacak. İsrail yüksek alarm durumunda. İsrail'i İran saldırganlığından korumak için hazırlıklarımızı artırdık. Karşılık vermeye de hazırız" ifadelerini kullandı. İran İsrail arasında neden gerginlik oluştu Bu olay, İsrail'in Suriye'deki İran Konsolosluğu'na düzenlediği saldırının ardından, İran ile İsrail arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde gerçekleşti. İsrail ordusu, 1 Nisan Pazartesi günü Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına hava saldırısı gerçekleştirmiş, saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general olmak üzere 7 asker hayatını kaybetmişti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, saldırının "cevapsız" kalmayacağını ifade etmişti.

Orta Doğu diken üstünde: Saldırı her an gerçekleşebilir

Güvenilir istihbarat raporlarına dayanarak, İran veya İran destekli grupların İsrail'e geniş çaplı bir füze saldırısı planladığı bildirildi. Saldırının "her an" gerçekleşebileceği belirtilirken, hedefin İsrail'deki askeri noktalar olduğu iddia edildi. İran'ın bu saldırıda yüksek hassasiyetli füzeler veya insansız hava araçları kullanabileceği endişesi dile getirilirken, saldırının ne zaman gerçekleşeceğinin önemli olduğu belirtildi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, ülkesinin İran'a karşı İsrail'i koruyacağını vurguladı. "İran ve destekçilerinden gelen bu tehditlere karşı İsrail'in güvenliğine olan bağlılığımız sarsılmazdır." şeklinde konuştu. İsrail Savunma Bakanı Gallant, İran'a sert bir mesaj gönderdi. İsrail resmi televizyonu KAN'da yer alan habere göre, Gallant, İsrail'in kuzeyinde ülkesinin askerleriyle bir araya gelerek İran'a karşı hazırlıklı olduklarını belirtti. Gallant, "Ortadoğu'nun neresinde olursa olsun, İsrail topraklarına saldıranlara karşı, kararlı bir saldırı eylemiyle çok hızlı bir şekilde nasıl karşılık vereceklerini bildiklerini" ifadelerini kullandı. Ayrıca Gallant, İsrail'in tepkisinin etkili olacağını ve düşmanın karşılarına hangi sürprizleri koyduğunu asla bilemeyeceklerini vurguladı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise, İran'ın olası bir saldırısına karşı hazır olduklarını ve gerekli cevabı vereceklerini belirtti. İsrail'in, Devrim Muhafızları lideri Muhammed Rıza Zahidi'nin Şam'daki büyükelçilik hedef alındığı bombalama sırasında öldürülmesinin ardından İran'ın olası bir misillemesine karşı hazırlıklı olduğu ifade edildi. Tahran ile Tel Aviv arasındaki gerilimin tırmanmasıyla birlikte bölgede endişe verici bir durum oluştu. İran'ın İsrail'e yönelik olası bir füze saldırısının ciddi sonuçlara yol açabileceği belirtiliyor. Bu gelişmeler, bölgedeki tansiyonun yükseldiğine işaret ediyor. İsrail'den rest: Savaşmaya hazırız İran'ın tehditleri üzerine İsrail Devlet Başkanı Binyamin Netanyahu da konuyla ilgili açıklama yaptı. Netanyahu, İsrail güçlerine ait bir hava üssüne yaptığı ziyaretin ardından, İran'ın üst düzey komutanlarının öldürülmesine yanıt olarak İsrail'in hazırlıklı olduğunu vurguladı. Netanyahu, "İsrail'in Gazze'deki savaşını sürdürdüğünü ancak diğer alanlarda da senaryolara hazırlandığını" belirtti. İsrail'in, herhangi bir tehdide karşı savunma ve saldırı alanlarında güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için hazır olduğunu ifade etti. Ayrıca Netanyahu, "Bize zarar verecek olanlara karşı gereken cevabı vereceğiz. İsrail'in hem savunma hem saldırı alanında güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya hazırlanıyoruz." şeklinde konuşarak, ülkesinin kendisine yönelik herhangi bir tehdide karşı kararlı olduğunu vurguladı. Netanyahu'nun bu açıklamaları, bölgedeki tansiyonun artmasıyla birlikte, İsrail ve İran arasındaki gerilimin giderek derinleştiğine işaret ediyor. Uluslararası toplum, taraflar arasındaki gerilimin daha da tırmanmaması ve çatışmanın önlenmesi için çaba harcıyor. Ancak bölgedeki gelişmeler yakından takip ediliyor, her iki tarafın da adımları büyük bir dikkatle izleniyor. ABD harekete geçti İran Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Irak dışişleri bakanlarının İran dışişleri bakanıyla telefonda görüştüğünü ve bölgesel gerginlikleri tartıştığını açıkladı. Bu görüşmeler, bölgedeki tansiyonun yükselmesiyle birlikte gerçekleşti. Öte yandan, ABD'nin önde gelen isimlerinden Brett McGurk'un çağrıları, İran'la ilişkilere dair tartışmaları kızıştırdı. McGurk'un bu çağrıları ilk olarak ABD haber ajansı Axios tarafından bildirilirken, Beyaz Saray konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail'in yedi İran Devrim Muhafızları üyesini öldüren Şam saldırısına tepki göstererek, "İsrail'in cezalandırılması gerektiğini ve cezalandırılacağını" ifade etmişti. Bu açıklama, İran ile İsrail arasındaki gerilimi daha da artırdı. İsrail ise, Suriye'deki İran konsolosluğuna düzenlenen saldırının arkasında olduğu iddialarını doğrulamadı. Ancak ABD, bu iddiaları doğruladı ve İsrail'in saldırıyı gerçekleştirdiğini belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, son zamanlarda yaptığı konuşmalarda, ABD'nin İsrail'i İran'a karşı savunma konusundaki kararlılığının "kesin ve net" olduğunu vurguladı. Ayrıca İsrail Dışişleri Bakanlığı'na göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile yaptığı görüşmede, ABD'nin İran'dan gelecek her türlü tehdide karşı İsrail'in yanında yer alacağını açıkça belirtti. Bölgedeki tansiyonun giderek arttığı bir dönemde, uluslararası toplumun ve bölge ülkelerinin adımları yakından takip ediliyor. Bu gelişmeler, Orta Doğu'da yaşanan karmaşık ilişkilerin derinleştiğine işaret ediyor.

Uluslararası Adalet Divanı: Gazze'deki Filistinlilerin Durumu İçin Acil Tedbirler Alınmalı

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Gazze'deki Filistinlilerin koşullarının kötüleştiğini ve kıtlık ile açlığın yayıldığını belirterek, temel gıda tedarikini sağlamak ve kıtlığı durdurmak için gerekli tüm önlemlerin alınmasını emretti. UAD'nin oybirliğiyle aldığı kararda, Gazze'deki insanların artık sadece kıtlık riskiyle karşı karşıya olmadıklarını belirterek, kıtlığın baş gösterdiğini vurguladı. Bu çerçevede, Güney Afrika'nın talebiyle alınan yeni tedbirlerin, İsrail'i Gazze'de devlet öncülüğünde soykırım yapmakla suçlayan ve devam eden bir davanın parçası olarak talep edildiği ifade edildi. Kararın ardından İsrail'den herhangi bir yorum gelmedi. Ancak İsrail ordusu, bir haftadan uzun bir süre önce Gazze'deki Şifa Hastane kompleksine yapılan saldırının ardından çevredeki operasyonlarına devam ettiğini bildirdi. İsrail ordusu, yaklaşık 200 silahlı kişiyi öldürdüğünü ve operasyonun başlangıcından bu yana sivillere, hastalara, sağlık ekiplerine ve tıbbi ekipmana zarar gelmemesi için çaba gösterdiklerini belirtti. Bu gelişmeler, Gazze'deki insanların karşı karşıya olduğu insani krizin derinleştiğini ve uluslararası toplumun acil müdahaleye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. UAD'nin aldığı karar, bölgedeki insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve temel ihtiyaçlarının karşılanması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

#İsrail