Kalp, hayatın kaynağı olarak bilinen, durmadan çalışan ve bize yaşam veren bir organdır. Vücudumuzdaki kanın pompalanmasını ve tüm organlara taşınmasını sağlayan bu mucizevi organın düzgün çalışması için kalp kapaklarının da sağlıklı olması gerekir. Peki ya bu kapaklar işlevini yerine getiremediğinde ne olur?
Dünyada milyonlarca insanı etkileyen kalp kapak hastalıkları, sessiz bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Romatizmal ateş, dejenerasyon ve kireçlenme gibi çeşitli faktörlerden ötürü ortaya çıkabilen bu hastalıklar, kalp kapaklarının daralmasına veya yetersizliğine yol açarak kalp fonksiyonlarını bozmaktadır.
Uzmanlar, kalp kapak hastalıklarının uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebileceğine dikkat çekiyor. Bu durum, hastalığın erken teşhis ve tedavisini zorlaştırarak kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Prof. Dr. Aleks Değirmencioğlu, kalp kapak hastalıklarının belirtilerini şöyle sıralıyor:Eforla yorulma ve çarpıntı
Nefes darlığı (özellikle eforla başlayan ve dinlenmeyle düzelmeyen)
Göğüs ağrısı
Bayılma
Kalp üfürümü (tesadüfen duyulabilir)
Prof. Dr. Değirmencioğlu, kalp kapak hastalıklarının tedavisinin ise hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebildiğini belirtiyor. Hafif vakalarda ilaç tedavisi yeterli olurken, ileri dereceli vakalarda ise kapak onarımı veya değişimi gerekebiliyor.
Kalp kapak hastalıklarından korunmak için:Düzenli kalp kontrollerini yaptırmak (özellikle 40 yaşından sonra)
Romatizmal ateşi önlemek için boğaz enfeksiyonlarını tedavi ettirmek
Sağlıklı beslenmek
Düzenli egzersiz yapmak
Sigarayı bırakmak
gibi önlemler alınabilir.
Unutmayın, kalp kapak hastalıkları erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek mümkündür. Kalbinizin sesini dinleyin ve gerekli kontrollerinizi ihmal etmeyin!