İsrail'in lobi gücü ABD'yi temelinden sarsıyor

Filistin'de yaşananlara karşı ABD üniversitelerinde başlayan öğrenci hareketlerinin güvenlik güçleri tarafından aşırı güç kullanılarak bastırılması, dikkatleri ABD'nin özgürlük ve demokrasi değerlerine yönelik kaygıları artırıyor. Adeta ABD'de İsrail'in aleyhine olacak hiçbir eylem ve söze müsaade edilmemesi, ülkenin demokratik ilkeleriyle uyumsuz bir durum olarak görülüyor.

Haber Giriş Tarihi: 06.05.2024 15:07
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2024 15:07

ABD'deki önde gelen üniversitelerde Filistin'e yönelik İsrail'in uzun süredir devam eden saldırılarına karşı büyük ölçekli öğrenci protestoları patlak verdi. Farklı ırk ve inançlardan binlerce öğrenci, 7 Ekim'den bu yana devam eden şiddetin sona erdirilmesi ve ABD'nin İsrail'e verdiği kör destek politikasının gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Ancak, ABD güvenlik güçleri bu protestoları bastırmak için olağanüstü bir sertlik sergileyerek öne çıktı. Bu durum, ABD'nin dünya genelindeki polis şiddeti ve protestolara karşı gösterdiği hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda, ülkenin kendi sınırları içindeki bu tür tepkilere karşı farklı bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor. Bu da ABD'nin dış politikasında ikiyüzlülüğü açığa çıkarıyor.

İsrail'in ABD'deki lobi gücünün etkisinin, Filistin'e yönelik devam eden çatışmalarla bir kez daha vurgulanmasıyla birlikte, bu gücün ne kadar derin ve etkili olduğu yeniden gündeme geldi. İsrail, ABD'nin siyasi arenasında ciddi bir nüfuz ve etki sahibi olarak, çatışmaların başından bu yana sağladığı politik destekle biliniyor. Ancak bununla sınırlı kalmayıp, milyarlarca dolarlık silah ve mali yardım sağlayarak İsrail'in savaşını sürdürmesine katkıda bulunuyor.

İsrail'in ABD'deki lobi faaliyetlerinin boyutları, bu ülkenin dış politikasını belirlemede önemli bir unsur haline gelmiş durumda. Bu durum, ABD'nin Ortadoğu politikasında nesnel ve dengeli bir yaklaşımın yerine, İsrail'in çıkarları doğrultusunda şekillendiği eleştirilerini beraberinde getiriyor. 

Dış Politika Uzmanı Prof. Dr. İsmail Şahin, bu konuda yaptığı analizde, İsrail'in ABD'deki lobi gücünün ABD demokrasisinde ciddi bir tahribata yol açtığını belirtiyor. Bu etkinin, ABD'nin Ortadoğu politikasında adil bir tutum sergilemesini zorlaştırdığı ve bölgedeki çatışmaların çözümüne yönelik engel teşkil ettiği ifade ediliyor. Bu bağlamda, İsrail'in ABD'deki lobi gücüne yönelik artan eleştiriler ve bu durumun demokratik süreçlere olan etkisi önemli bir tartışma konusu olarak öne çıkıyor.

İsrail lobisinin ABD üzerindeki gücünün yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan İsmail Şahin, “İsrail Lobisi’nin Amerika Birleşik Devletleri üzerindeki etkisi, göz ardı edilemeyecek bir gerçek. AIPAC (Amerikan-İsrail Kamu İlişkileri Komitesi) gibi İsrail yanlısı lobi grupları, Amerikan siyasetine ve politika yapım süreçlerine önemli ölçüde tesir ediyor. Kongre üyelerine ve politika yapıcılarına büyük miktarlarda bağış yapan bu lobiler, Amerikan politikasının İsrail’e olan desteğini güçlendirmekte ve İsrail’e yönelik eleştirel sesleri bastırıyor.” şeklinde konuştu.

Son günlerde Amerikan üniversitelerinde Filistin’i destekleyen akademisyen ve öğrencilere yönelik cadı avının başlatıldığını kaydeden Şahin, “Lobilerin gücünün sadece politik arenada değil aynı zamanda akademik dünyada da etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Lobilerin politikadan ekonomiye, medyadan üniversitelere kadar uzanan gücü ve etkisi dünya adına çok vahim bir gelişmedir!” şeklinde konuştu.

"İsrail'in lobi gücünün ABD demokrasisine de ciddi zararlar verdiğini dile getiren Şahin şu ifadelerle devam etti:

“Bu etki, gelinen nokta itibariyle demokratik süreçlere ciddi zararlar veriyor. Lobinin Amerikan politikasına müdahalesi, demokratik süreçlerin işleyişini bozmakta ve seçilmiş yetkililerin karar alma süreçlerini baltalamakta. Üniversitelerde meydana gelen olaylar, Amerika’nın gerçek anlamda demokrasiden uzaklaştığının bir göstergesidir. Zira akademik özgürlük, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir.”